12 Mart 2017 Pazar

Danimarka Sineması; Titrek Işıklar / Blinkende lygter

Anders Thomas Jensen, Danimarka'nın, Guy Ritchie'si. Dan'caya özgü kara mizah türünde verdiği eserler ve absürd sinema diline hâkim olmasıyla Jensen, Danimarka sinemasının Nicolas Winding Refn ve Lars Von Trier'yle 'aykırı' yönetmenlerinden.

Blinkende Lygter da yönetmenin ilk uzun metrajlı filmi. 1999 yılına kadar çektiği kısa filmleriyle Oscar'a arka arkaya 3 kez aday olan ve en sonunda Valgaften'e Oscar'a uzanan Jensen, senaryosunu 1996 yılında yazdığı 'Titrek Işıklar'ı 1999 yılında tamamlayarak 2000 yılında Danimarka'da gösterime yetiştirdi.


Titrek Işıklar, 4 çocukluk arkadaşın Danimarka'da 'Eski Mo' lâkâplı mafyanın parasını çalarak Barcelona'ya gitme hikâyelerine odak noktasına alıyor. Ancak elemanlarımız Barcelona'ya gitmek için Danimarka - Almanya sınırına geldiklerinde araçları bozulur. Buldukları kagir bir binaya yerleşirler. İçlerinden biri yaralıdır ve ona doktor bulmaları gerekmektedir. Asıl hikâye de buradan sonra başlar.

Jensen, kara mizah üzerine kurduğu başyapıtında, filmdeki 4 karakter üzerinden aile, toplumsal ilişkiler, suç, ahlâk, din gibi konuları kendine has üslubuyla dile getirir.

Jensen, yönetmenlik koltuğuna oturduğu 4'ü uzun 3'ü kısa 7 filmin de kara mizah üslupta çekilmesinin nedeni mizahın geniş sorguluma alanı açması olarak tanımlar.

Genelinde Jensen sinemasında özelinde de Blinkende Lygter'de karakterler 'iyi' ve 'kötü' olarak sınırlandırılamaz. Jensen'e göre karakterlerin salt tek bir türe indirilmesi de 'kendi alanını sınırlandıracağı" için tehlikelidir.

Jensen'in 'adamları'

Jensen, takıntılı bir yönetmen. Takıntılı olduğu her konuyu da sinemasında işliyor. Yönetmenliğini yaptığı filmlerde sadece kendi istediği oyuncularla ve Danimarkalı oyuncularla çalışıyor. Ulrich Thomsen, Soren Pilmark, Mads Mikkelsen, Nikolaj Lie Kass, Jensen'in vazgeçmediği, takıntılı olduğu 4 oyuncu. Mikkelsen ve Lie Kass, yönetmenin 4 uzun metraj filmlerinde de başrolü oynadı.


Ayrıca Mads Mikkelsen'e ayrı bir paragraf açmak gerekiyor. 4 dil bilen Mikkelsen oyunculuğa meslek olarak değil akademik kariyer yapabilmek amacıyla başlıyor. 1995 yazında ailesini ziyaret amacıyla Kopenhag'a geldiğin Danimarka'daki bira ortamlarından yönetmen arkadaşı Nicolas Winding Refn'in teklifiyle Pusher'da yardımcı rolde bir psikopatı canlandırmayı kabul ediyor.

Mads Mikkelsen

Mikkelsen'in de kariyeri o gün değişti. Başarılı oyunculuğunu sürdüren Mikkelsen 2000'li yıllarda hem Danimarkalı yönetmenlerin 2010 yılından sonra da ABD'li yönetmenlerin dikkatini çekti. Mikkelsen, Valhalla Rising, Hannibal ve The Salvation performanslarından sonra daha da zirveye çıkarak varolan dünya sinemasının en önde gelen oyuncularından biri artık.

Mikkelsen ( nerede okuduğumu hatırlayamadım ) bir röportajında oyunculuk kariyerindeki başarısını Tuborg'a borçlu olduğunu söylemişti. Çünkü Kopenhag'ta her gece 3 bira içmeye gittiği o barda Refn'in teklifiyle akademik kariyerine ara vererek oyuncu olmayı seçmeseydi muhtelen şuan Kopenhag Devlet Opera ve Tiyatro Balesi'nde başarılı bir hoca olacaktı...

 Mikkelsen'in favori kenti de Arhus'tur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder