5 Aralık 2022 Pazartesi

Hemen kaçıp evime sığınmak istiyorum

Çocukluğumdan geriye ne kaldı? 

İncitici bir geçmiş, içinde ilaçtan daha çok vitamin ve kozmetik ürünleri bulunan bir eczane, perdesi eskimiş bir sinema salonu, zeytin ağaçlarının katledilmesiyle ortaya çıkmış bir otel, plajı halka kapatılan bir deniz kenarı, gece uyurken nereye döneceğimi bilmediğim bir yatak, Türkçesi fena olmayan bir İskoç, içinde yaşayan kalabalığı sevmediğim bir İstanbul, bana haksızlık eden bir arkadaş, bazı geceler tekrarlayan aynı rüyalar, kıyıda bekleyen bir düşman, alarm kurmadan kendi kendime uyanmama izin vermeyen bir iş, okuması hep yarım kalan kitaplar, yüzüme yüzüme üflenen bir sigara dumanı, duvarda kulağı kesik bir Van Gogh tablosu, 68 yılından kalma bir kül tablası dedemin askerden getirdiği…

4 Aralık 2022 Pazar

İçimde biriken kara bulutlar

Fransız yönetmen Mia Hansen-Løve’un hassas, zarif ama düşündürücü anlatımıyla paralel bir aşk hikâyesini anlattığı Bergman Adası, melankolik üslubu, kişisel anlatımı, filmin içinde geçen ‘film’ yapısıyla Coen kardeşler ile Güney Kore’nin ışık saçan yönetmeni Hong Sang-soo’dan izler taşıyor. 

Usta yönetmen Ingmar Bergman’a saygı niteliğindeki film, Faro adasında hayal ile gerçeğin birbirine geçtiği anlatım üslubuyla izleyicisini şaşırtıyor. Haliyle bu durum da finalde ‘katarsis’ yaşayamayan izleyicinin, filme ve filmin yönetmenine mesafe almasına neden oluyor. 

Filmin, Mia Hansen’in ‘kişisel projesi’ olması bakımından yönetmenin kendisini oldukça özgür hissederek senaryoyu yazdığını da söylemek mümkün. (Bu özgürlük ortamı çerçevesinde gelişen olayları izlemek bana çok keyif verdi) Filme mutluluğu kovalamak yerine, ‘arzuyu canlı’ tutmak temelinden bakılırsa çok daha keyif alınacağını da düşünüyorum.