27 Eylül 2017 Çarşamba

Sense 8

Lana ve Lilly Wachowski kardeşlerin evresini tamamlamış son çalışması.

Spoiler yoktur

Politik olarak anarşist ve sınır tanımaz bir çizgide duran Wachowski'lerin siyasi göndermelerin hayli fazla olduğu Sense 8, sekiz farklı karakterin hayatına odaklanıyor.

Dünyanın farklı noktalarında yaşayan 8 farklı beden. Tek ortak noktaları, ruhları aracılığıyla birbirlerini hissedebilmeleri, birbirlerine dokunabilmeleri ve en önemlisi de zor durumda kalınca birbirlerine yardım edebilmeleri. Öyleki karakterlerimizin hepsinin ayırt edici bir özelliği bulunuyor.
Alman sinemasının başarılı oyuncusu Max Riemelt sekiz karakterden Wolfgang'ı canlandırıyor. Onun ismini Die Welle ile duymuştuk.
Biri polis iken bir diğer karakterimiz LGBTİ aktivisti. Biri profesyonel hırsız, biri kafes dövüşçüsü, biri aktör, biri servis şoförü, biri kimyager, biri de DJ. Hepsinin aslında sıradan bir yaşamları var gibi. Ancak kaderlerinin birbirlerine bağlı olduklarını fark ettikleri an da artık onlar için hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Sense 8'in Limbik sistemi

Wachowski'ler, dizinin temelini limbik sistemi keşfeden Thomas Lewis'ın limbik rezonans sistemine göre atmışlar. Peki nedir bu limbik sistem? Beyindeki, içgüdüyü, duyguları, davranışları ve hafızayı yönlendiren bölüme limbik sistem denir. Sense 8'in 1'ici bölümünün adı da Limbik rezonans.

İdeal düzen kavramı

Hepsi farklı sosyal kimliklere sahip bireylerde Wachowski'lerin düşüncelerindeki ideal düzen kavramını görüyoruz. İktidarlar onlara göre baskıcı ve totaliter rejimler. Karakterleri esir almak isteyen bu totaliterite de dizide Whisper (fısıltı) olarak karakterize edilmiş, karanlık bir karakter. Wachowski'ler var olan düzeni eleştirirken, nasıl bir idealize istedikleriyle ilgili pek de ayrıntı vermiyorlar.
Lost'ta eski Saddam'ın Devrim Muhafızları'ndan biri olarak karşımıza çıkan Naveen Andrews bu kez Hindistanlı Jonas Maliki rolünde.
Her ne kadar 8 karakteri ezber de tutmak zor gibi gözükse de Sense 8'te böyle bir sıkıntı yaşamıyorsunuz. Hikâye derli toplu ve net şekilde anlatılıyor. Birkaç bölüm izleyip diziye ara verip tekrar kaldığınız yerden izlemeye başladığınızda "Önceki bölümde neler olmuştu" gibi bir unutkanlık yaşamıyorsunuz. Wachowksi'ler dizinin anlaşılabilmesi için 'askeri nizam'da özen göstermişler.

Sense 8'in politik alt metni

Sense 8, politik bir alt metne sahip. Hemen hemen her bölümde, LGBTİ hakları, totaliter rejim, siyasi partiler, ekonomik eşitsizlik, cinsiyetçilik, nefret söylemi, kadın hakları, eril toplum, toplumsal farklılıklar, ırkçılık, din, dil, homofobi gibi birçok kavrama değiniliyor.

Temel olarak bilimkurgu temalı olsa da Sense 8 izleyiciye, günlük hayatta her an karşımıza çıkabilecek olayları sunuyor. Dizinin gerçekliği de bu yapısından geliyor.

13 ülke 15 şehir

Netflix'in orjinal yapımı olan Sense 8'e bölüm başına 5 milyon dolarlık bütçe ayıran yapım ekibi, dizinin çekimlerini 13 farklı ülkede gerçekleştirdi. Mumbai, Londra, Bombay, Berlin, Nairobi, Chicago,  Reykjavík, Mexico City, New York, Amsterdam, Brüksel çekim yapılan şehirlerden.

Dizinin finali yazıldı

Sense 8, ikinci sezonunun başlamasından sonra çok fazla izlenmedi ve önce 3'üncü sezonun yayınlanmayacağı duyuruldu. Ancak Netflix'in içerik editörleri dizinin yarım kaldığını ve bir yere bağlanması gerektiği görüşünü dile getirdiler. Ekip, dizinin senarist ve yönetmen kadrosunu yeniden bir araya toplayarak 2 saat sürecek olan final bölümü için Lana Wachowski, David Mitchell ve Aleksandar Hemon'ı yeniden masaya oturttu. Napoli, Brüksel, Paris ve Berlin'de geçecek olan çekimler bu sefer Avrupa'yı merkezine alacak.

Dizinin final tarihi ne zaman yayınlanacak?

Netflix'in kurucu ortağı Reed Hastings'e göre dizinin final bölümü Mayıs 2018'de yayınlanacak.


Sense 8'ler kimler?

Sense 1: Nomi Marks: Erkek olarak doğmuş, muhafazakâr ailesinin tüm tepkilerine rağmen hayatına kadın olarak devam etmeye karar vermiş bir kişilik. Wachowski'ler, Nomi karakteriyle kendilerini anlattıklarını belirtmişler. Onun fikirleri, söylemleri Wachowski'lerin de dünya görüşünü yansıtıyor aynı zamanda. Marks, aynı zamanda blog yazarı.

Sense 2 - Sun Bak: Güney Koreli şöhretli bir iş adamının ilgi göstermediği kızı. Şirkette çok da  önemli bir pozisyonda çalışmıyor ve annesini kaybettikten sonra hayatı mutsuz şekilde devam ediyor. Bak'ın en önemli yeteneği ise, Kung-fu ve Aikido tekniklerinin farklılıklarından meydana getirdiği dövüş tekniğine sahip olması.

Sense 3 - Wolfgang Bogdanow: Berlin'de yaşayan Wolfgang, avcı bir şifre kırıcı. Sokakları ve kavgayı biliyor.  Arkadaşlarına da çok bağlı.

Sense 4 - Will Gorski: Chicagolu polis memuru. Sıradan bir devriye görevindeyken bir kilisenin önünden geçmesiyle hayatı değişir.

Sense 5 - Riley Blue: İzlanda asıllı Brit müzisyen. Londra'da yaşıyor. Müzisyen bir aileden geliyor. Kendisi de DJ.

Sense 6 - Lito Rodriguez: Dizinin en naif karakteri. Duygularıyla hareket eden bir aşık.  Ünlü bir aktör. Ancak eşcinsel kimliğini açıklamaya çekiniyor. Mexico City gibi sert tabulara sahip bir şehirde tüm imajını kaybetmekten korkuyor.

Sense 7 - Capheus Onyango:  Jean Claude Van Damme hayranı bir minibüs şoförü. Kenya'nın başkenti Nairobi'de yaşıyor. Neredeyse herkesin silahlı gezdiği ve suç işleme oranının peynir ekmek tüketimi kadar yaygın olduğu memlekette karakterimiz AIDS olan annesine bakabilmek için mücadele veriyor.

Sense 8 - Kala Dandekar: Kala, Hindistan'da yaşıyor. Sevmediği ama mecbur hissettiği bir evlilik planı var. Ailesi ve kendisiyle ilgili gel gitleri olan karakter izleyiciye Hindistan'ın doğal ve renkli havasını hayranlık uyandıracak şekilde yansıtıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder