5 Ekim 2017 Perşembe

II. Dünya Savaşı'na hazırlık; Türk Silahlı Kuvvetleri'nce icra edilen 3'üncü Ordu manevraları

3'üncü Ordu'ya bağlı bir piyade birliği atış talimi yapıyor / 1941
1940 ve 41 yılı, II. Dünya Savaşı'nda Almanların üstünlük kurduğu yıldı.

1 Eylül 1939 yılında Alman zırhlı birliklerinin Polonya topraklarına akın etmeleriyle başlayan operasyonun tüm dünyayı çember altına alacak bir boyuta geleceğini kimse tahmin etmiyordu.

Almanya'nın Polonya'yı işgal etmesine ilk tepki Çekoslovakya karşısında verdikleri sözü tutmayan iki devletten geldi. Ekim 1939'da, Fransa ve Büyük Britanya ardı ardına Almanya'ya savaş ilan ettiğini duyurdu.

Kasım-Aralık 1939'da Polonya'nın fişini çeken Wehrmacht'ın ( OKW / Oberkommando der Wehrmacht Silahlı Kuvvetler Yüksek Komutanlığı) yeni yıldan sonraki ilk hedefi Batı Avrupa'ydı.

Ocak ve Şubat ayında Blitzkrieg prensibine dayalı bir hücum planı hazırlayan Alman komuta kademesi,  havaların ısınmasıyla Mart 1940'ta Lüksemburg, Belçika ve Hollanda'yı çembere alan harekât planını uygulamaya koydu. Nisan ve Mayıs aylarında Alman hücumu Fransa'ya yönelmişti.  Haziran 1940'ta Fransa kesin olarak teslim alındı ve Paris düştü.
Alman Panther tankı Zafer Takı'nın önünden geçiyor / Haziran 1944
Temmuz 1940'a gelindiğinde Almanlar, neredeyse tüm Avrupa kıtasına hakimdi.  Hitler, Ağustos 1940'ta hedefini Büyük Britanya olarak belirledi. Londra'nın düşmesi için yine Blitzkrieg prensibine uyan ancak bu kez Luftwaffe'nin başı çekeceği bir harekât planı hazırlandı. Tarihçiler, Almanların İngiltere'ye yönelik bu saldırısını Atlantik Savaşı olarak değerlendirdi.
Almanların hava taaruzları sonucunda hasara uğrayan Londra / Ağustos 1940
1940 yılının Kasım ayına kadar Birleşik Krallık ile meşgul olan Wehrmacht'ın, hiç dinlenmeden Hitler'in takıntısından dolayı yeni yılın ilk günlerinden itibaren ( Ocak 1941) bu seferde olası bir Rusya seferine odaklanması isteniyordu.
General Heinz Guderian ile General Alfred Jodl / Doğu Cephesi - Haziran 1941
Şubat ayında Heinz Guderian, Wilhelm Keitel, Alfred Jodl, Eric con Manstein gibi kıdemli kurmaylar olası bir Moskova seferi için Napoyon Bonapart'ın Moskova Günlükleri'ni inceliyordu. Bunun dışında Paris'in tüm kütüphaneleri Almanların emrine amadeydi. Bonapart'ın Moskova seferine ilişkin Fransızca yazılmış tüm kaynaklar Silahlı Kuvvetler Yüksek Komutanlığı'nca (OKW) tarandı.

Seferin en ince ayrıntısına kadar düşünülmesi gerektiği görüşünde olan Alman komuta kademesi, Moskova'yı fethetmek için, İsveç'in tüm imkanlarını kullanarak dönemin en büyük ordularından birini meydana getiren, ancak yenilgiden dolayı Osmanlı'ya sığınan İsveç Kralı Demirbaş Şarl'ın dahi seferi bilgilerini okumuştu. Kurmayla için her detay önemliydi ve çok ince stratejiler üzerinde çalışıyorlardı.
Barbarossa Harekâtı'nı yöneten komutanlar ve komuta ettikleri birlikler. (Haziran 1941-Mayıs 1945) Harita Kaynağı - Basil Little Hart - II. Dünya Savaşı / İş Bankası Yayınları 
Barbarossa Harekâtı'nın arkasında böylesine derin bir strateji yatmaktaydı. Ki zaten bu kadar araştırma sonucunda kurmaylar Rus seferinin başarılı olamayacağı görüşünde birleşmişlerdi. Ancak Hitler ikna edilemedi.

Moskova seferi öncesinde temizlenmesi gereken bir 'çöplük' olarak gördüğü Balkanları aradan çıkarmak isteyen Hitler, Benito Mussolini'nin de teşvikiyle Mart 1941'de Balkan seferine girişti.
3'üncü Ordu'ya bağlı unsurlar atış talimi yapıyor / 1941
Savaşın böylesine kızıştığı dönemde Türk Silahlı Kuvvetleri dönemin Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak'ın emriyle 1'inci, 2'inci ve 3'üncü orduların tam katılımıyla geniş bir tatbikat (manevra harekâtı) başlatılmıştı. Life dergisi de o dönemde manevraları fotoğraflayan kurumdu. Dönemin Genelkurmay kayıtlarında 1941'deki manevralar için, 1941 Savaş Düzeni ismi verilmişti.

1'inci Ordu Trakya, Çanakkale, İstanbul Boğazı olmak üzere Marmara, Ege ve Trakya'da konuşlandırılmıştı.

2'nci Ordu Malatya merkezli olmak üzere, Diyarbakır, Gaziantep, Şanlıurfa'da manevralar icra edecekti.

3'üncü Ordu'da Erzurum, Erzincan, Kars, Ağrı ve Hakkâri'de manevraları icra ediyordu.
Kendisiyle kısa bir sürede olsa aynı çatının altını paylaştığım için gurur duyduğum akademisyen - tarihçi Erhan Çiftçi hocamın belirttiği gibi, dergisi ekibi 1940 ile 1950 yılları arasında Türkiye'ye üç kez ziyarette bulundu. Ekibin ilk ziyaret yılı da 1941 senesiydi.

Dergi ekibinin de ziyaret amacı Mete Tunçay'ın İkinci Dünya Savaşı'nın Başlarında (1939-1941) Türk Ordusu kitabında belirtildiğine göre 1941 yılındaki Savaş Düzeni manevralarını takip etmekti. Bu bilgiye ek olarak Erhan Hoca'nın da belirttiği gibi ekip o dönem Kara Harp Okulu'nu da kayıt altına aldı.
Geleceğin kurmay subayları Kara Harp Okulu'nda ders görüyor / 1941
Kara Harp Okulu Öğrenci Alayı'nın Samsun'da katıldıkları müşterek bir tatbikatı fotoğrafladılar. Bu fotoğraflar günümüzde halen Kara Harp Okulu'nun resmi internet sayfasında da bulunmaktadır.
Samsun'daki manevralara iştirak eden Kara Harp Okulu Öğrenci Alayı / 1941
Derginin fotoğrafçıları daha çok Kara Harp Okulu'ndaki dersler ve öğretiler ile birlikte ağırlıklı olarak 3'üncü Ordu'yu merkezlerine aldılar.
Hafif zırhlı ışık birliği İstanbul'a sevk ediliyor. Işıkçılar, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne 1960'lara kadar düşman uçaklarının olası bir saldırılarına karşı kullanılmak amacıyla envanterdeydi. Sanatçı Zeki Müren'de askerliğini Hadımköy'de ışıkçı taburunda yapmıştı.

Her ne kadar II. Dünya Savaşı başladığı andan itibaren Türkiye'de 2 milyona yakın erkek silah altına alınsa da bu manevralar Genelkurmay Başkanlığı'nın yaptığı en önemli tatbikatlardandı. Gerçek savaş durumu göz önünde bulundurularak icra edilen operasyon yaklaşık 3 ay kadar sürdü.

Life dergisinin fotoğraflarıyla 3'üncü Ordu manevraları;





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder