14 Mayıs 2021 Cuma

Stalin'in Cenazesine Bir Bakış: Devlet Töreni

Ukraynalı yönetmen Sergei Loznitsa'nın yıllarca arşivlerde kilitli kalmış görüntülerle hazırladığı "Devlet Töreni" acımasız bir rejimin altında yönetilen Rus halkının, büyük şeflerinin cenazesindeki motivasyonlarına odaklanan bir belgesel. 

1953 Mart ayında, Joseph Stalin'in cenazesi o zamana değin görülmemiş büyük kalabalıklar arasında Kızıl Meydan'dan kaldırılır. Yüzlerce Sovyet kamerası bu töreni kaydetse de şimdiye dek (Belgeselin hazırlandığı 2018 yılına kadar) hiçkimse bu arşiv görüntülerine Loznitsa kadar net ulaşamaz. 

Sovyet belgeselcilerin Stalinizmin yüceltilmesini anlatan The Great Farewell  için topladıkları görüntüleri kullanmayı tercih eden Loznitsa'nın kayıtları titizlikle incelediğini ve ayrıştırdığını belirtelim. Örneğin bir sahnede Stalin'in en yakın adamlarından Sovyet Gizli Polis Teşkilatı'nda görevli Lavrenti Beria'yı görüyoruz. Beria, cenaze görüntülerinden yalnızca 2.5 ay sonra devlet içindeki Stalinistleri temizleyen kadro tarafından infaz edilecekti. Arındırma programının öncüsü de Nikita Kruşçev'di. 

Loznitsa belgeselde kullandığı görüntülerin tamamanı Moskova'nın dışındaki küçük kasaba Krasnogorsk'taki Rus Devlet Belgesel Film ve Fotoğraf Arşivi'nden topladığını belirtmiş. 40 saatlik görüntüleri izleyen ve titizlikle seyrelten Loznitsa, burada adeta cevherle karşılaşmış. Bulduğu ham görüntülerin daha önce hiçbir Rus ya da Avrupalı belgeselcinin dikkatini çekmediğini de hatırlatalım. Stalin'in cenaze arşivlerini didik didik eden Ukraynalı, 24 saatlik orjinal radyo yayını da keşfeder.  Litvanyalı post prodüksiyon ve görüntü uzmanlarınca temizlenen radyo kayıtlarına Vladimir Golovnitskiy tarafından eklenen müzikler ile daha canlı hale getirildiğini de belirtelim.

Stalin'in imajına ne kadar düşkün olduğunu biliyoruz. Öyleki yalnızca 1.67 boyunda olan Stalin görüntü alan Sovyet belgeselcilerin kamera açılarına dahi müdahale ediyordu. Yüzünceki çiçek hastalığını kimse bilmez mesela, çok iyi saklar. Bir kolu diğerinden kısadır ve bunu yine kimseye belli etmez. Her zaman çocukları kucakladığı portreleri kullanmayı tercih ederdi. Sovyetler Birliği'nin sevgi dolu baba imajını yaratırdı halkına. (Gerçekte nasıl bir babaydı. Çocuklarını ve ailesini umursamayan, oğlu Yakov'un intihar girişiminden sağ kurtulduktan sonra "Düz ateş etmeyi bile beceremez" diyecek kadar çocuklarına uzak bir babaydı)

Loznitsa'nın belgeselinde ağlayarak gördüğümüz insanlar sizce samimiyetlerinden ve gerçekten onun ölümüne üzüldüklerinden mi ağlıyorlardı yoksa ağlamak ve böyle görünmek zorunda oldukları için miydi?

Belgeselde Trubyana Meydanı'nda toplanan kalabalığın Stalin'in cenazesini görmek için oluşturduğu izdihamdan dolayı 109 kişi birbirini eze eze öldürdü. (Büyük şef ölümünden sonra dahi insanların ölümüne sebep oluyordu.) Loznitsa bu görüntüleri çok arar en sonunda görüntülerin KGB'nin arşivinde olduğunu tespit eder. Tabiki arşivler ona ve herkese kapalıdır. Bir sonuç elde edemez ve böylece belgeselin en kritik safhasındaki görüntüler kapalıdır.  (109 ölü Kruşçev'in ve Sovyet devletinin resmî açıklamasıdır. Sovyetologlar ve tarihçiler ölü sayısının çok daha fazla olduğunu belirtmektedir)

Film Rusya'da gösterime 2020 yılının başında girdi ve ülkeyi adeta ikiye böldü. Bir grup izleyici Stalin'in ne kadar büyük bir lider olduğunu ifade ederken bir grup da ondan büyük nefret duyduğunu dile getirdi. Bazı Rus sinema eleştirmenleri filmi günümüz Rusya'nın devlet ideolojisi bakımından kışkırtıcı olarak bulduğunu belirtti.

Kaynaklar:

Alex von Tunzelmann, Fallen Idols, Guardian books

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder