24 Ekim 2020 Cumartesi

Flaneur #10

* Merhaba

*  “Ölümcül bir virüsle enfekte olunarak sağlanan sürü bağışıklığı bir halk sağlığı planı değil kitlesel ölümdür.”

Diyar-ı küfrü gezdim beldeler, kâşaneler gördüm;
  Dolaştım mülkü İslamı bütün viraneler gördüm...

  Selam olsun Ziya Paşa'ya...

* Darwin; türlerin devrimcisi. İnsanoğlu’nu merkeze koyan düşünceyi yıkan post anglikan. “İnsan hayvandan farklı ya da üstün değildir” diyecek kadar güçlü kişilik. 

* Psikanalizin babası Freud’un 1930 baharında çıkardığı Uygarlık ve Hoşnutsuzlukları kitabındaki türcü ifadelerden rahatsız olduğumu belirtmeliyim. Dönemin şartlarını düşünürsek Freud’un “uygar” insan tanımında kast edilenin, beyaz, batılı, Avrupalı erkek olarak tasarlandığını anlayıp hoş görebiliriz. Ancak 21. yüzyıl çerçevesinden bakıldığında amatör müellifler dahi Freud’a söz söyleme hakkını kendi bulabiliyor. Hülasa; kitaba yakın durmanızı öneririm.


* "Bir gece Soren Kierkegaard’ı bitirmek için sabah 6’ya kadar uğraştığımı" söylediğim arkadaşım bana, “Bunun için sana teşekkür etmeli” demişti.


* Aynı arkadaşımın - Mimar Sinan Sosyoloji mezunu- Kierkegaard okumak paraşütle atlamak gibi geliyor bana. Hep istediğim ancak hiçbir zaman cesaret edemeyeceğim bir durum gibi” demişliği de vardı.


* Türk sineması ıslak hamburger gibi; niteliği düşük ancak bağımlılık yapıcı potansiyeli var. İzleyici her seferinde Cheseeburger beklentisine girse de bol dandik mayonezli ıslak hamburgerin yeri her zaman ayrı olacak. *  Televizyon, Netflix, Amazon Prime, Apple Tv gibi iletişim araçlarının tek amacı daha fazla seçenek vermek.
“Her Türk asker doğar” sözü, 18’inci yüzyılda Fransız ve Prusya ekolünün öncülük ettiği “Her vatandaş asker, her asker vatandaş olmalıdır” anlayışına sahip devlet örgütlenmesinin ürünü olduğunu hatırlatalım. Konuyla ilgili, Annie Crepin’in çalışmaları ilgi çekicidir. * Türk ekonomisi siparişi ödememek için sürekli olarak yeni siparişler vermeye devam eden bir müşteri gibi. Günü kurtarayım da gerisi Allah Kerim!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder