Rosemary's Baby

Spoiler içermemektedir

Roman Polanski

Psikolojik filmleri izlemeyi de çekmeyi de seviyor. Metafizik alem onun en büyük ilgi alanı. 

Rosemary's Baby, Polanski'nin apartman üçlemesi filmlerinde ortancası. Aynı zamanda sinemada aktif olarak reklamın kullanıldığı ilk film. Filmin 12.27. dakikalarındaki televizyondaki Yamaha reklamı. Yine aynı şekilde Pall Mall reklamı)

1966. ABD'de Kültür Endüstrisi'nin yaygınlaştığı günler.(Adorno acısından filmden 2 sene ölmüştür)  Bireyler, 'Tüketim Çılgınlığı' içinde. Kadınlar alışverişi seviyor, erkekler güzel arabalara, motorlara binmek istiyor. Mesela,eş Guy Woodhouse eve gelir gelmez televizyonun karşısına geçiyor. Papa'nın ABD'ye ziyaretini izliyor. Ardından televizyon reklamlarında Yamaha'yı görüyor ve "Onu alacağım" diyerek motor bir anda 'Arzu Nesnesi' haline geliyor.

Polanski'nin izleyiciye Amerikan kültürünü pompalamak için kamerayı gözümüzün içine soktuğu değişen yemek yeme alışkanlıkları. Rosemary ve kocası Guy sürekli olarak konserve yemek yerler. Konserve yemek hem daha pratiktir hem de Amerikalıların "Zaman paradır" sözünün vücut bulmuş şeklidir.

Polanski'nin filmde sorguladığı bir diğer konu da 'Din'. Rosemary, ailesi tarafından 'Katolik' olarak yetiştirilmiş. Ancak kendisinin herhangi bir inancı yok. Bunu, çok meraklı komşularına söylediğinde şiddetli tepki görüyor. Söylediği de "Ailem beni Katolik olarak yetiştirdi ama benim pek ilgim yok böyle şeylere" ( Spoiler olmaması için komşular hakkında başka bilgi yok. Filmin finalinde bu sahnenin ne kadar önemli olduğunu anlayacaksınız)

Polanski çevresinde olan bitenlerden son derece iyi haberdar olan bir yönetmen. Bizim küt saçlı kızlarımız bilmeyedursun, o 1967 yılında filmi çekerken Vidal Sassoon modasını Rosemary'e de yansıttı. Filmden sonra  Amerika'da sokaklarda kısacık saçlarıyla gezdi zarif hanımefendiler. Adeta hepsi birer Rosemary'di. ( Vidal Sasson kim mi? Dünyayı çift makasla değiştiren biri diyeyim siz Craig Teper'in çektiği 'Vidal Sassoon:Movie' belgelesini izleyedurun)

Neden izlemeliyim?

Polanski bir gün ölecek. Ve sen onun ismini mutlaka duydun ancak Piyanist haricinde bir filmini izlemedin. İşte bu yüzden o öldüğünde en azından ben bu filmini de izlemiştim demen için Rosemary'a Baby'i izlemelisin. ( Dönemin Polanski filmlerinden de izlemesi en kolay filmdir)

Rosemary'nin Bebeği, John Lennon'da bir dönem yaşamış olduğu apartmanda çekildi. Bunun bile filmi izlemek için güzel detaylardan olduğunu düşünüyorum.

Anagram. Biliyorsunuz ancak muhtemelen isminin Anagram olduğunu bilmiyorsunuz. Polanski filmde bize Anagram'ı da öğretiyor.  Anagram, bir sözcüğün veya sözcük grubunun harflerinin değişik düzenle başka bir sözcüğü veya sözcük grubunu oluşturmasıdır. Spoiler olmaması için Steve Marcato diyor kenara çekiliyorum.