Anders Thomas Jensen ile ilgili tek bir cümle kuracağım. Dileyen yazının geri kalan kısmını okumayabilir ve direkt olarak seçeceği 50 filmden birini izleyebilir. Sözüm ona ki Jensen'in senaryosunu yazdığım tüm filmleri izleyin.
Peki Jensen'i özel kılan ne. Jensen, bir röportajında evdeki günlük rutinini şöyle anlatıyor:
Kabaca bir çeviriyle yazıyorum
Sabahları geç kalkar ve aç karnına kahve içmeyi severim. Daha sonra kitap okuyor veya film izlerim. Genellikle sinema ve insan psikolojisi üzerine okumalar yapıyorum. Kafamda hep bir senaryo var. İki üç farklı senaryoyu aynı anda yazabiliyorum. Şimdiye kadar yazılmış onlarca senaryom var ve bunların bir kısmı da filme çekildi. Tüm öğleden sonramı böyle geçiriyorum. Akşam yemeğimi yedikten sonra da sokakta yürümeyi seviyorum. Ve tabii Danimarka birasını seviyorum. Uyumak da benim için önemli bir aktivite
Bu kadar. Jensen'in yılın 365 gününün en azından 300 gününü bu şekilde geçiriyor. Yusuf Atılgan'ın Aylak Adam'ına selam çakıyor.
Jensen takıntılı bir yönetmen. Obsesif ve aynı zamanda takıntılı bir kişilik. Psikolojik olarak kendisini yoran bu özelliklerini mesleğinde çok iyi icra ediyor. Yoksa I Kina spiser de hunde ve Blinkende lygter'daki karakterleri başka türlü çıkaramazdı.
Jensen Danimarka sinemasının en en en özgün auteurlerinden.
Ben size tek tek yazmayacağım ama şuradan senaryosunu ve yönetmenliğini yaptığı her filmi mutlaka izleyin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder