2 Ağustos 2017 Çarşamba

U-Boot'ların 'Kurt Sürüsü' harekâtı; taktik ve strateji dehası Karl Dönitz

Unterseeboot

Almanların söylemiyle; U-Boot

Atlantic'in 'gece avcıları'.

1940 yılının ilk yarısı itibariyle Wermacht (Silahlı Kuvvetler) tarafından sürdürülen Blitzkrieg harekâtı 23 Haziran'da Paris'in işgal edilmesiyle Almanlar açısından başarıyla sonuçlanmıştı.

Alman Genelkurmayı artık Britanya ile barış anlaşması beklerken III. Reich'ın lideri Adolf Hitler 1940 Haziranı'nda İngiltere'nin fethedilmesini istemişti. Başta Wilhelm Keitel, Heinz Guderian, Alfred Jodl gibi generallerin karşı çıkışlarına rağmen Hitler tüm hazırlıkların tamamlanarak harekâtın en geç Ağustos ayında başlanması yönünde emir vermişti. (Silahlı Kuvvetler ve Silahlı Kuvvetler Yüksek Komutanlığı'nın (OKW) komuta kademesi 1 Eylül 1939 itibariyle başlayan savaşın Fransa'nın da işgal edilmesiyle sona ereceğini düşünmüştü. Komutanlar artık Birleşik Krallık'a barış teklifinin götürülmesi üzerine çalışacaklarını zannetmişlerdi. Ancak Hitler, fethetttiği topraklardaki zenginleri sindirmek yerine yeni cephelerde savaşmayı tercih etmişti. Bu 'çılgınca' bir düşünceydi. Hitler yine 'kibri'ne yenik düşmüştü.)
Luftwaffe bombardımanından korunmak için İngiliz halkı geceyi Londra metrosu ve sığınaklarda geçiriyordu ( Eylül - 1940)
Kurmaylarının ikâzlarını dinlemeyen Hitler, Birleşik Krallık'ın hava bombardımanıyla pes edeceğini düşünüyordu. Luftwaffe şefi Herman Göring, Hitler'e garanti vermişti. Göring, bırakın Londra'nın bombalanmasını, İngilizlerin kutsal başkentlerinin üzerinde Stuka seslerinin duyulmasının bile onları pes ettirmeye yeteceği düşüncesindeydi.

Göring'in stratejesinden hiçbir zaman şüphe duymayan Hitler aynı yanılgıyı yine düştü.

1940 Temmuz'unda Londra'ya Luftwaffe tarafından 'Blitz' harekâtı (Hava harekâtı) başlatılmıştı. Londralılar 'yıldırım' harekâtını büyük dirençle karşıladılar.
İngilizler geceki bombardımanın yaralarını gündüz sarıyordu. Enkazlar 8 ila 10 saat arasında temizleniyor şehir korunaklı hale getiriliyordu. Tüm Londra halkı tek bir amaç için mücadele veriyordu. Churchill, güçsüz kalbine rağmen çalışmaları gündüz bizzat sahada koordine ediyordu
Birleşik Krallık Başkanı Winston Churchill'in de karşı hamlesi vardı. Tüm Birleşik Krallık halklarına Almanlara karşı direnme çağrısında bulundu. Aynı zamanda Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne Berlin'e yönelik bir misilleme saldırısı yapılması yönünde de emir verdi.

Hitler, Berlin'in bombalanması haberini Berchtesgaden'deki Berghof'ta aldı. Hitler ve kurmayları Birleşik Krallık'ın Almanya'nın kalbine saldıracağını beklemiyordu.Operasyonların şiddetlenmesi yönünde emir verdi.

Ağustos 1940'ta Norveç ve Fransa'daki üslerden havalanan Luftwaffe uçakları Londra'ya yönelik bombardımanlarını artırdı. Eylül 1940'ta Churchill, Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne yeni bir emir verdi.

Yeni emre göre, Alman uçakları havada karşılanacaktı. 18 Eylül 1940'ta Luftwaffe ile Kraliyet Hava Kuvvetleri havada karşılaştı. (Luftwaffe'nin en büyük dezavantajı uçaklardaki yakıt problemiydi. Norveç, Fransa ve Almanya'dan kalkan uçakların yakıtları Londra'ya gelip bomba unsurlarını bıraktıktan sonra ancak üslerine dönebilecek kadar yetiyordu. Bu esnada devreye giren Kraliyet Hava Kuvvetleri uçakları Alman uçaklarına 'taciz' ateşinde bulunarak onları muharebeye zorluyorlardı. Luftwaffe pilotlarının iki seçeneği vardı. Ya savaşacaklar ve hedefteki İngiliz uçağını düşürecekti ya da akıllı manevralar ile olabildiğince çabuk kaçacaklardı. Alman pilotlar 6 aylık bombardıman süresince her iki yolu da denediler. -Luftwaffe özellikle Eylül 1940 ve Aralık 1940'ta 50'den fazla uçağını kaybetmişti.- )
Blitz harekâtı sonrası Londra moloz yığını hâline gelmişti ( Ekim 1940)
Luftwaffe tarafından 6 ay boyunca kuşatılan Birleşik Krallık'ın 'dirençli' kalmasının en büyük nedeni ABD ve Kanada tarafından yapılan gıda yardımıydı.

ABD gemileri Atlantik üzerinden Ada'ya yardım götürüyordu. Birleşik Krallık filosu da halen dünyanın en güçlü donanmalarındandı. Her iki devlette formdaydı. Kriegsmarine'ne bağlı U-Boot'ların görevi de Ada'ya giden mühimmat ve gıda yardımını kesmekti.

Kurt Sürüsü Taktiği

Alman Deniz Kuvvetleri Komutanı Karl Dönitz, emri altındaki tüm U-Boot'lara müttefik destek duvarının yıkılmasını söyledi.
Kurt komutan Karl Dönitz ( 1943)
Dönitz ve kurmayları nihaî zaferden emindiler. Uygulayacakları taktiğe 'Kurt Sürüsü' adını vermişlerdi. Dönitz bu taktiği 1937 yılında kitapçık halinde deniz kuvvetlerine dağıttığı Memoirs: Ten Years and Twenty Days kitabında ayrıntısıyla bahsetmişti. (Eğer Müttefik kuvvetleri biraz dikkatli olsalardı Dönitz'in bu taktiğini zahmetsiz bir istihbarat çalışmasıyla çözebilirlerdi)
U-Boot'ların 'ast' komutanlarından Kapitänleutnant (Deniz Yüzbaşı) Reinhart Reche / 1941


Kurt Sürüsü taktiğinin stratejisi

Kurt Sürüsü taktiğinin stratejisi aslında I. Dünya Savaşı'na kadar dayanıyordu. Almanlar, I. Dünya Savaşı'nda Çanakkale'yi kuşatmak için hazırlanan Birleşik Krallık donanmasını, demirli bulunduğu Semadirek'te indirmek istemişlerdi. Ancak dönemin teknik imkânları, torpidoların zayıflığı Almanların suyun altından İngiliz gemilerini batırabilmelerine imkân vermiyordu. (Bu fikir 1914 ile 1916 yılları arasında Osmanlı ordusundaki Midilli gemisinde görev yapmış Karl Dönitz'ten çıkmıştı.)

Taktiğin ana fikri basitti. Bir gemi ve onun etrafında 6 denizaltı. 

Atlantik'te bir Müttefik gemisi keşfeden U-Boot hemen en yakın koordinattaki diğer U-Boot'a haber veriyordu.

Haberi alan 2'nci U-Boot kendisine en yakındaki diğer U-Boot'a haber veriyordu. Bu sistem sayesinde U-Boot'lar Müttefik gemisinin geçiş güzergâhı üzerinde buluşuyorladı.
U-Boot personelinin 'Yazlık' kıyafetleri
Birleşen U-Bootlar, kendilerini fark ettirmeden Müttefik gemisini aynı anda çapraz torpido ateşine tutuyorlardı. Müttefik gemisinin personelinin kurtulması için dakikalara ihtiyacı vardı. Zira tonlarca ağırlığındaki demir yığınları aldıkları darbelere bağlı olarak 3 ila 5 dakika gibi bir sürede Atlantik'in soğuk sularına batıyorlardı.
Alman U-Boot personeli
U-Boot'ların başarısı 1940'a özel kaldı. Bunun en büyük nedeni 'Niceliksel'di. Zira savaş başladığında Dönitz'in elinde sadece 56 U-Boot vardı. Bunlardan sadece sekizi kıyı kullanımına uygundu. ( U-Boot'ların kıyıya uygun olmamaları Alman denizaltıcılarının New York semalarına kadar gelerek gemileri batırmak yerine şehrin ışıklarını izlemekle yetinmelerini sağlamıştı. Zira sayısal olarak çok azlardı.)

Nihayetinde U-Bootlar, 1942'de şiddetlenen Atlantik savaşında çok önemli gücünü kaybederek Norveç fiyortlarına çekilmişlerdi.

Artık saldırı değil, savunma halindeydiler. 1944'te savaşın iyice Müttefiklerin lehine dönmesiyle de U-Boot'ların etkinliği iyice azalacaktı. ( D-Day'de gördüğümüz gibi. Müttefikler, hiçbir deniz engeli olmadan rahatlıkla deniz üzerinden karaya çıkarma yapabilmişlerdi. Eğer Almanların o dönem yeterli bir deniz gücü olsaydı, Müttefikler kara çıkarması esnasında verdiği kayıplar kadar denizde de kayıp vermesi muhtemeldi. -Ha bu durum savaşın seyrini değiştir miydi; hayır. Savaş en fazla 2 yıl daha uzar, her iki tarafın da zayiatı daha ağır olurdu-)

Birincil Kaynakça:

Karl Dönitz - Memoirs: Ten Years And Twenty Days 

Gordon Williamson - U-Boat Crews 1914–45  Kitaba erişmek için tıklayın ( Bu kitapta anlatılan Grey Wolf karakteri oldukça ilgi çekicidir.  Yazara göre gerçek bir karakter olan 'Grey Wolf', U-Boot'ların şu ana kadar gördüğü en cesur ve atılgan deniz personeliydi)

Submarines: 1914–Present (The Essential Naval Identification Guide)  - Submarines 1914-Present.  Amber, 2012 (Kitaba ulaşmak için tıklayın)


The Oxford Guide to World War II  - Derleyen / by I.C.B.Dear and Illustrated (Oxford üniversitesince hazırlanan bu güzel çalışmayı edinebilmek için tıklayın)

Yazının konusuna uygun bir de film önerisi - Mukaddes Vazife nam-ı diğer Das Boot - tık tık

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder