Ozark hakkında daha önce bir yazı yazmıştım. Dizinin başrol oyuncusu Jason Bateman'u da hayli eleştirmiştim. Ancak meğersem sonradan açılan İngiliz atı misali Bateman'ın karakter oyunculuğu 4. bölümden sonra efsane bir hâl aldı.
Diziyi an itibariyle bitirdim.
İlk 3 bölümlük durgunluk sonrasında dizi sizi hemen radarınıza sokuyor. İzleyip yattıktan sonra kendinizi "Bu işi aslında ben de yapabilirim" diye düşünmeden edemiyorsunuz. Dizide anlatılan konu sizi bu işi gerçekten yapmaya inandırabiliyor. O özgüveni, kendinizde hissediyorsunuz.
Ozark aslında bir dizi değil, hızlandırılmış illegal ekonomi dersi veren bir akademi.
1 saat içinde 8 milyon doları nasıl aklayabileceğinizi size gösteriyor. (Yapıp yapmamak size kalmış)
Ozark, iktisat dersleri verilen üniversitelerde hocaların bildiği ancak öğrencilerine hiçbir zaman anlatmadığı kara para aklamayı odağına alıyor. Başarılı finans danışmanı Marty Byrde de bu işin ustası.
Ozark bize 2008 krizinin nasıl önlendiğini de söylüyor. Hiçbir politikacının ağzından duymayacağımız kelimeleri, dizi yapımcıları 8. bölümde bize çatır çatır söylüyor.
Diyorlar ki;
2008 krizi nasıl önlendi biliyor musunuz?
Uyuşturucu ticaretinden aklanan kara paralar o dönem (2008- 2009) büyük şirketlere nakit olarak dağıtıldı. Bu nakit para akışı sayesinde ABD borsası ve dünya genelindeki büyük bankalar krizden etkilenmedi. Yani krizin dünyayı teğet geçmesi kara para aklayan ve ismini hiçbir zaman bilemeyeceğimiz çevremizde olan bu insanlar sayesinde oldu.
Ozark, Netflix'in orjinal içeriği. Ve Netflix'in son günlerde çıkardığı en özel işlerden. Bazı kaynaklara göre dizinin Game of Thrones'un tahtını salladığı bile söyleniyor.
Başlıktaki Breaking Bad'in gayri meşru çocuğu ifadesine gelirsek; hem biraz öyle hem değil gibi. Ama biz ikisini de çok sevdik.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder