![]() |
İş çıkışı iki duble rakı yanına azıcık güveçte karides, balık (ama hepsi yenmeyecek, balık mıncıklanacak) valeye 10 lira bahşiş. Artık sen de bir beyaz yakalı adayısın |
* Kaybedenler Kulübü'nü yazdık, devam filmi geliyormuş. İsmi de Kaybedenler Filmi Yolda olacakmış. Konusunu neyin hiç okumadım ama lütfen Easy Rider özentisi bir film çıkarmayın ortaya.
* Dişi kedilere de pozitif ayrımcılık.
* Memur vs beyaz yakalı
Memur çay içer, beyaz yakalı filtre kahve (Vedat Özdemiroğlu'na selam olsun; cümle onun)
Memur sinemaya gider, beyaz yakalı film izler
Memur banyo yapar, beyaz yakalı duş alır
Memur yıllık izine çıkar, beyaz yakalı tatile
Memur maç seyreder, beyaz yakalı futbol
Memur evde yemek yapar, beyaz yakalı sipariş verir
Memur televizyon seyreder, beyaz yakalı belgesel
Memur oy verir, beyaz yakalı reyini kullanır
Memur zam alır, beyaz yakalı prim
Memur tek eşli, beyaz yakalı çok eşli
Memur stabil, beyaz yakalı dalgalı kur
Memur evlenir, beyaz yakalı flört eder
Memur radyo dinler, beyaz yakalı plak
Memur kahvaltı yapar, beyaz yakalı brunch
Memur pazar günleri pikniğe gider, beyaz yakalı evde vakit geçirir
Memur haber izler, beyaz yakalının da sabah duasıdır gazete okumak
Memur yağda balık yapar, beyaz yakalı rakı balık
Memur arabayı düz vites kullanır, beyaz yakalı otomatik
* "Türk sinema sektörünü Taksim ıslak hamburgerine benzetiyorum. Lezzetli, kokuşmuş, çirkin ama bağımlılık yaratacak kadar potansiyele sahip." Alper Çağlar söylemiş. Ben ek yapayım, "Türk sinema sektörü tereyağlı İskender gibi. Kokusu cezbedici, ama yediğinde midene oturuyor. Ama çok da lezzetli..."
* Alper Çağlar demişken. Adeta yerli Clint Eastwood. Büşra ve Dağ I filmleriyle dikkatleri pek çekmese de Dağ II'yle kendini kanıtladı.
* Athena'nın Eurovision'daki For Real şarkısında sahnede dans eden hanımefendinin tişörtünde yazan Turkish Delight klişesini yakalayan güzel insan, sen de benimle aynı fikirleri paylaşıyorsun.
* Peki, Manga'nın We Could Be The Same'ini özel kılan neydi? Grup üyelerinin kıyafetlerindeki kırmızı detaylar. Pek az kişi tarafından fark edilen.
* Eurovision'dan bahsedince bir Türk olarak Sertap Erener'i anmadan geçmek olmaz. Erener'in Everyway That I Can şarkısı Türk ve Doğu kültürünün ne de güzel bir karışımıydı. Dansöz müziği esintisiyle İran üzerinden gelen hoş dalganın Anadolu'da kucaklaşması ve son olarak Sertap'ın İstanbul ağzıyla söylediği İngilizce'yle birleşmesiyle 1'incilikten başka şans kalmamıştı.
* Lynyrd Skynryd'ı "Leyeneyerede Sekayenerede" şeklinde ezberleyen saf insan, sen de bizdensin.
* Bu haftanın önerisi de bu olsun. Tık tık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder